
Authors

Nurdan Gürbilek Boğaziçi Üniversitesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi ve aynı bölümde master yaptı. Akıntıya Karşı, Zemin, Defter ve Virgül dergilerinde yazdı. İlk kitabı Vitrinde Yaşamak'ta 80'li yılların Türkiyesi'ndeki kültürel değişimi konu aldı. Yer Değiştiren Gölge ve Ev Ödevi adlı kitapları edebiyatla ilgili denemelerine yer verir. Kötü Çocuk Türk Türkiye'nin yakın tarihinde öne çıkmış kültürel imgeleri, Kör Ayna, Kayıp Şark Türk edebiyatına yön veren endişeleri, Mağdurun Dili edebiyatın mağdurlukla ilişkisini tartışan denemelerden oluşur. Gürbilek'in Walter Benjamin'in yazılarından derleyip sunduğu Son Bakışta Aşk Metis Seçkileri'nde çıkmış, Vitrinde Yaşamak ve Kötü Çocuk Türk'te yer alan denemeleri İngilizcede The New Cultural Climate in Turkey: Living in a Shop Window (Zed, 2010) başlığıyla yayımlanmıştır. Nurdan Gürbilek, 2010 Erdal Öz Edebiyat Ödülü ve deneme dalında 2011 Edebiyat Mevsimi Büyük Ödülü’nü aldı.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümünden mezun olan Akatlı, bu bölümde asistan olarak göreve başladı. Öğretmen olma ve sanat tutkusuyla Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Bölümü'ne geçerek burada Felsefe Tarihi, Sanat Felsefesi, Bilgi Teorisi ve Dil Felsefesi üzerine dersler vermeye başladı. Füsun Akatlı Şair Metin Altıok'un ilk eşidir. Metin Altıok'tan kızı Zeynep Altıok dünyaya gelmiştir. 1974 yılında doktorasını tamamlayan Füsun Akatlı, 1983 yılında görevinden ayrılarak reklamcılık alanında metin yazarı olarak çalıştı. 1991 yılında Şehir Tiyatroları kadrosuna giren Akatlı, kurumun baş dramaturgluğu ve kültür etkinlikleri sorumluluğunu üstlendi. Kurucusu olduğu Yeditepe Üniversitesi, Tiyatro Bölümü'nde de dersler veren sanatçı, kendisine uygulanan baskılar sonucunda görevinden istifa etti. Akatlı, 1968 yılından bu yana tiyatro eleştirileri ve köşe yazıları yazmakta, yazıları; Dost, Soyut, Varlık, Milliyet Sanat Dergisi gibi dergilerde; Politika, Söz, Cumhuriyet Gazetesi gibi yayın organlarında yayımlanmaktaydı. Prof.Dr.Füsun Akatlı, vefatına kadar Doğuş Üniversitesi İletişim Bilimleri bölüm başkanlığı görevini yürütmekteydi. Sait Faik Hikâye Armağanı, Simavi Edebiyat Ödülleri, Behçet Necatigil Şiir Ödülü, Cevdet Kudret Ödülleri, İnkılap Yayınevi Edebiyat Ödülleri, seçici kurulları (jüri) üyesi olan Akatlı'nın yayımlanmış kitapları bulunmaktadır. Akatlı 4 Temmuz 2010'da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Mezarı Çengelköy Mezarlığı'ndadır


Sait Faik Abasıyanık (18 November 1906 - 11 May 1954) was one of the greatest Turkish writers of short stories and poetry. Born in Adapazarı, he was educated at the Istanbul Erkek Lisesi. He enrolled in the Turcology Department of Istanbul University in 1928, but under pressure from his father went to Switzerland to study economics in 1930. He left school and lived for three years in Grenoble, France - an experience which made a deep impact on his art and character. After returning to Turkey he taught Turkish in Halıcıoğlu Armenian School for Orphans, and tried to follow his father's wishes and go into business but was unsuccessful. He devoted his life to writing after 1934. He created a brand new language and brought new life to Turkish short story writing with his harsh but humanistic portrayals of labourers, fishermen, children, the unemployed, the poor. A major theme was always the sea and he spent most of his time in Burgaz Ada (one of the Princes' Islands in the Marmara Sea). He was an honorary member of the International Mark Twain Society of St. Louis, Missouri. Sait Faik mostly published under the name Sait Faik, other pen names being Adalı ("Island dweller"), Sait Faik Adalı, and S. F.. There is an award for his name which is given every year on his death anniversary: Sait Faik Hikâye Armağanı

Ömer Seyfettin was born in 1884 in Gönen. He wrote under various aliases such as Ayas, Camsâp, C. Nazmi, C. Nizami, Ç. Kemal, F. Nezihi, Feridun Perviz, Kâf-ı Farsî, Kaygusuz, M. Enver, M. Enver Perviz, Ömer Perviz, Süheyl Feridun, Tarhan, and Tekin. Just like his father, Ömer Seyfettin was educated at the Kuleli Military Academy, and it was in this school that his love for literature bloomed. Some poems that he wrote during this period appeared in the publications Kadın and Bahçe. Following the declaration of the second constitutional monarchy, he was assigned to Thessalonica, and witnessed the awakening of nationalistic feelings among Balkan tribes. https://en.wikipedia.org/wiki/%C3%96m... http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96me...

Tam adı, Vüs'at Orhan Bener'dir. 1922'de Samsun’da doğdu. İlk, orta öğrenimini Anadolu'nun çeşitli kentlerinde tamamladı. 1941'de Harbiye Mektebi'ni, 1957'de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Ticaret Bakanlığı'nda raportör, Karayolları Genel Müdürlüğü'nde hukuk müşaviri olarak çalıştı. Ayşe Bener'le evlendi. Bir sendikanın danışmanlığını yürüttü. Emekliye ayrılıp yazarlıkla geçindi. 1950'de New York Herald Tribune gazetesi ile Yeni İstanbul gazetesinin birlikte düzenlediği öykü yarışmasında "Dost" isimli öyküsüyle üçüncülük kazandı. Bu başarı tanınmasını sağladı. Seçilmiş Hikayeler, Varlık, Yeditepe dergilerinde yayınlanan şiir ve öyküleriyle dikkat çekti. 1 haziran 2005 tarihinde yaşamını yitirdi. Vüs'at O. Bener, eserleri içinde daha çok özyaşamöyküsel nitelik taşıyan öyküleriyle bilinir. Bener, ham gerçekliği edebi bir temele oturtarak ele almıştır. Gündelik olaylarla, bilinçaltında birikmiş yaşam parçalarını birleştirip sürekli yeni anlatım biçimleri arayan yazar; bu yönüyle zaman zaman şematizme düşmekle, dış gerçekleri yanlış yerlere koymakla, hatta bozmakla eleştirilmiştir. Bener'in eserlerinde ölüm izleği önemli bir yer tutar. Bunda yazarın genç yaşta doğum sırasında kaybettiği ilk eşi ve doğumdan sonra yaşatılamayan çocuğunun da etkisi vardır. Okurdan çaba isteyen, ayrıksı bir dili olan Bener'in kişilerinin gündelik hayatın ikiyüzlülüklerini dışavuran bilinçakışlarını, Virgül dergisindeki yazısında, Orhan Koçak "iç konferans tekniği" olarak adlandırmıştır. Öykülerinin yanı sıra Bener'in şiirleri, kısa dizelerden oluşan, esprili, ironik ve şaşırtıcıdır.


İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeofizik Mühendisliği bölümünü 1976'da bitirdi. Öyküleri, 1980 yılından bu yana çeşitli dergilerde yayınlandı. Patika adlı yapıtıyla 1987 yılında Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'nü ve 1996 yılında "Uzak Noktalara Doğru" adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'nı, 2009 yılında "Angelacoma’nın Duvarları" adlı otobiyografik anlatı kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü kazandı. 2013 Erdal Öz Edebiyat Ödülünü kazanmıştır.

Mudurnu'dan İstanbul'a göçen Karakayış ailesinden Maliye Başveznedarı Mehmed Halit Bey'in oğlu olarak 15 Mart 1888’de İstanbul’da doğdu. Galatasaray Sultanisi'nde ve Hukuk Mektebi'nde okudu. Maliye Nezaretinde memur olarak çalıştı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra gazetecilik ile uğraşmaya başladı; Tercüman-ı Hakikat gazetesinde mütercimlik ve muhabirlik yaptı. Yazıları yüzünden ilk önce Sinop'a daha sonra Çorum, Ankara ve Bilecik'e sürgün olarak gönderildi. İstanbul'a dönünce bir süre Türkçe öğretmenliği yaptı. PTT (Posta Telefon Telgraf) Genel Müdürlüğü'ne getirildi. Bu sırada Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na üye oldu ve İstiklal Savaşı aleyhine yazdığı yazılarından ötürü vatan hainliği suçuyla yüzellilikler listesine girerek Beyrut ve Halep'te sürgün hayatı yaşadı. Atatürk'e yazdığı şiir ve mektuplarla 150'likler listesindekilerin affedilmesinde çok büyük rol oynadı. Af kanunu ile yurda döndü, daha önceden çıkardığı Aydede adlı mizah dergisini tekrar yayınladı. Türk Edebiyatı'nda ilk defa Anadolu'yu tanıtan eserleri ile ismini duyurmuş, yergi ve mizah türündeki yazıları ile de ün yapmıştır. Gözleme dayanan eserlerinde, tasvirler, portreler, benzetmeler kullanarak, sade, akıcı dili, güçlü tekniği ile 20. yüzyıl romancıları arasında seçkin bir yere sahip olmuştur. İstanbul'u bütün renk ve çizgileriyle yansıtarak Türkçeyi ustalıkla kullanan Refik Halit, Türk edebiyatına birçok eser kazandırmıştır. Yazar 18 Temmuz 1965’te İstanbul’da yaşamını yitirdi.

Orhan Kemal, (Mehmet Raşit Öğütçü) writer of short stories and novels was born in Adana in 1914 and died in Sofia in 1970. His father, Abdülkadir Kemali, was an MP from Kastamonu during the first term parliament of the Turkish Republic. Abdülkadir Kemali, a lawyer by profession, established The Ahali Party which was dissolved causing its founder to have to flee to Syria. In order to accompany his father, Orhan Kemal had to miss his final year of secondary school. Orhan Kemal stayed in Syria for a year, returning to Adana in 1932. He worked as a laborer, weaver and clerk in cotton gin mills. During his military service he was sentenced to 5 years imprisonment for his political opinions. Bursa prison became a turning point in his life and art work as he met Nazım Hikmet who greatly influenced him. On his release in 1943, Orhan Kemal, moved to Istanbul (1951), where he worked as a labourer, a vegetable transporter and then as a clerk for the Tuberculosis Foundation.From 1950 onwards he tried to live upon the income gained from writing. Orhan Kemal died in Bulgaria. His body was returned to Turkey and buried in Zincirlikuyu cemetery. Kemal’s first poem was published in Yedigün under the name of Raşit Kemal (Duvarlar 25.04.1939) Further poems written under the same pen name are Yedigün and Yeni Mecmua 1940. On meeting Nazım Hikmet, Kemal wrote under the name of “Orhan Raşit” (Yeni Edebiyat 1941) Impressed by Nazım Hikmet, Kemal concentrated on stories as opposed to poems. His first story, “Bir Yılbaşı Macerası”, being published in 1941. In 1942 he adopted the name Orhan Kemal when writing stories and poems in Yürüyüş. He found fame through stories in Varlık in 1944, his first collection of short stories “Ekmek Kavgası”, and first novel “Baba Evi”, was published in 1949. Early works depicted characters form the immigrant quarters of Adana Kemal described the social structure, worker employer relationships and the daily struggles of petty people from industrialised Turkey. He aimed to present an optimistic view through the heros of his stories. He never changed his simple exposition and thus became one of the most skilful names of Turkish stories and novels. He also wrote film scripts and a play called “İspinozlar”. Dramatisations have been made of “72.Koğuş”, “Murtaza”, “Eskici Dükkanı”, “Kardeş Payı”. After his death a novel award was arranged in his name (1971).



Osman Şahin, 1940'ta Mersin'in Aslanköy kasabasında doğdu. Dicle Köy Enstitüsü ile Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümü’nü bitirdi. Güneydoğu, Malatya, İzmit, İstanbul liselerinde spor öğretmenliği yaptı. 12 Eylül darbesinden sonra sürgün edilerek zorla emekli edildi. Bir roman eleştiri yazısı yüzünden 18 ay hapis yattı. Kırmızı Yel ile TRT Öykü Büyük Ödülü’nü, Ağız İçinde Dil Gibi ile 1980 Nevzat Üstün Öykü Ödülü’nü, Selam Ateşleri ile 1992 Ömer Seyfettin Öykü Ödülü ve 1994 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı, Mahşer ile 1998, Ölüm Oyunları ile 2003 Yunus Nadi Öykü Ödülünü aldı. 1997 Ankara Film Festivali’nde Aziz Nesin Emek Onur Ödülü, 1999 Antalya Film Festivali'nde Yaşam Boyu Altın Portakal Onur Ödülü, aynı yıl Truva Kültür ve Folklor Derneği Yılın Edebiyat Ödülü, 2007 Mersin Kraliçe Aba Ödülü, XI. Ankara Öykü Günleri Onur Ödülü, 2008 Söke Kültür Sanat Festivali Onur Ödülü, aynı yıl Mersin'de İz Bırakanlar Onur Ödülü, 2009 İzmir Dünya Öykü Günü Onur Ödülü ve Mersin Kenti Edebiyat Ödülü ile onurlandırıldı. Kırmızı Yel, 1984'te İsveç'te, pek çok öyküsü Polonya, Macaristan, Almanya, Fransa, Hollanda, ve Slovenya'da yayımlandı. 13 seçme öyküsü, Tales from the Taurus adıyla İngilizce ve Çince, üç öyküsü Kore dilinde yayımlandı. Bugüne dek 23 öyküsü filme alındı. Filmler, yurtiçi ve yurtdışı film festivallerinde Türk Sinemasına 35'ten fazla ödül kazandırdı.

Erenköy Kız Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Üniversite yıllarında çeşitli edebiyat ve kültür dergilerine yazılar yazmaya başladı. Edebiyat üzerine ilk yazılarını 1983 yılından itibaren çeşitli dergilerde yayımladı. 1989 yılında gazeteciliğe başladı. Sokak dergisinde, Güneş ve Yeni Yüzyıl gazetelerinde çalıştı. 1989 yılında "Saklı" başlıklı öyküsüyle Cumhuriyet gazetesinin verdiği Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü kazandı. 1999-2004 yılları arasında Yapı Kredi Yayınları'nda yayın yönetmeni olarak çalıştı. 2001 yılında yayımlanan Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek başlıklı yapıtı, 2003 yılında altı Balkan ülkesinin katılımıyla düzenlenen Balkanika Ödülü'nü kazandı ve altı Balkan diline çevrilmesine karar verildi. 2003 yılında Sait Faik'in öykülerinden hareketle yazdığı Havada Bulut başlıklı senaryosu filme çekildi ve TRT'de gösterildi. Aliye ve Binbir Gece dizilerinin senaryo ekibinde yer aldı. Eserleri * 1989 - Saklı, Cem Yayınları, 1989, Öykü * 1992 - Kapak Kızı, Simavi Yayınları, 1992, Roman * 1995 - İkiyüzlü Cinsellik, Altın Kitaplar, 1995, Araştırma (Oya Ayman ile) * 1996 - Mağara Arkadaşları, Yapı Kredi Yayınları, 1996, Öykü (ISBN 978-975-3635-16-5) * 2000 - Aziz Bey Hadisesi, Yapı Kredi Yayınları, 2002, Öykü (ISBN 978-975-3635-68-4) * 2001 - Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek, Yapı Kredi Yayınları, 2004, Yaşantı (ISBN 978-975-0806-63-8) * 2003 - Taş - Kağıt - Makas, Yapı Kredi Yayınları, 2004, Öykü (ISBN 978-975-0806-85-8) * 2006 - Evvelotel, Can Yayınları, 2006, Öykü (ISBN 978-975-0706-30-1) * 2007 - Ömür Diyorlar Buna, Can Yayınları, 2007, Yaşam Dizisi (ISBN 978-975-0707-77-3) * 2009 - Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, Can Yayınları, 2009, Roman Dizisi (ISBN 978-975-0710-24-7) * 2010 - Yeşil Peri Gecesi, Can Yayınları, 2010, Roman Dizisi (ISBN 978-975-0712-18-0) * 2011 - Suzan Defter, Can Yayınları, 2011, Roman Dizisi (ISBN 978-975-0712-97-5) * 2014 - Dünya Ağrısı, Can Yayınları, 2014, Roman Dizisi (ISBN 978-975-0719-28-8) * 2018 - Âşıklar Delidir ya da Yazı Tura, Can Yayınları, 2018, Roman Dizisi (ISBN 978-975-0736-80-3) * 2020 - Osman, Can Yayınları, 2020, Roman (ISBN 978-975-0745-52-2) Senaryo Düş, Gerçek, Bir de Sinema (1995) Usta (2008)
- Koğuş (2011)

Babasının mesleği nedeniyle çocukluğu boyunca Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan yazar, 1994 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra İstanbul’a taşındı. Sema Kaygusuz’un ilk öyküleri, Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü (1995) nedeniyle Varlık Dergisi’nde yayımlanmaya başladı. Yazarın ikinci dosyası 1996 yılında Gençlik Kitabevi Ödülü aldı. Edebiyat serüvenine öyküleriyle adım atan yazar sırasıyla Ortadan Yarısından (1997, Can Yayınları– 2002, Doğan Kitap), Sandık Lekesi (2000, Can Yayınları -2002, Doğan Kitap), Doyma Noktası (2002, Can Yayınları – 2002, Doğan Kitap) ve Esir Sözler Kuyusu (2002, Doğan Kitap) adlı kitaplarıyla tanındı. Sandık Lekesi, 2000 yılında Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü aldı. Yazarın ilk romanı Yere Düşen Dualar (2006, Doğan Kitap) yurt içinde olduğu kadar, Fransızca ve Almanca baskısıyla da edebiyat çevreleri tarafından ilgi gördü. Yere Düşen Dualar’ın Fransızca çevirisi, Ecríme Çeviri Ödülü, Fransa Türkiye Dostluk Ödülü ve Balkanika Edebiyat Ödülü aldı. Yere Düşen Dualar 2012 yılında İsveç’te ve Yunanistan’da da yayımlanacak. Sema Kaygusuz’un 2009 yılında Doğan Egmond tarafından yayımlanan ikinci romanı Yüzünde Bir Yer, önümüzdeki yıl Almanca ve Fransızca olarak yayımlanacak. Öykü ve roman dışında makale, sinema senaryosu ve belgesel kitap çalışmaları da yapan yazar, yakın zamanda Fransa’da sergilenecek olan bir operet için libretto kaleme almıştır. Senaryosunu yönetmen Yeşim Ustaoğlu ile birlikte yazdığı Pandora’nın Kutusu adlı film, İspanya’da Altın İstiridye Ödülü aldı. Yazarın ayrıca Pfizer firmasının desteğiyle yazdığı Öbür Yanım ve Lis yayınevi tarafından Türkçe ve Kürtçe yayımlanan Üşüyen/Efsiri adında iki farklı kitabı daha bulunmaktadır. Sema Kaygusuz, Avrupa’nın saygın bir kurumu olan DAAD Akademisi tarafından seçilen sanatçılar arasında yer almış, Nisan 2010, Nisan 2011 tarihleri arasında konuk olarak Berlin’de yaşamıştır. Yazarın seçildiği ve yakın zamanda konuk edileceği diğer yazar evleri sırasıyla, Berlin Yazar Evi (Almanya, Goethe Enstütüsü Yakın Bakış Projesi, 2008), Marguerite Yourcenar Yazar Evi (Fransa 2009), KulturKontakt (Avusturya, 2011- Eylül) ve Museum Quarter (Avusturya, 2012- Nisan, Mayıs)


Sabahattin Ali (February 25, 1907 – April 2, 1948) was a Turkish novelist, short-story writer, poet, and journalist. He was born in 1907 in Eğridere township (now Ardino in southern Bulgaria) of the Sanjak of Gümülcine (now Komotini in northern Greece), in the Ottoman Empire. He lived in Istanbul, Çanakkale and Edremit before he entered the School of Education in Balıkesir. Then, he was transferred to the School of Education in Istanbul, where he graduated in 1926. After serving as a teacher in Yozgat for one year, he earned a fellowship from the Ministry of National Education and studied in Germany from 1928 to 1930. When he returned to Turkey, he taught German language in high schools at Aydın and Konya. While he was serving as a teacher in Konya, he was arrested for a poem he wrote criticizing Atatürk's policies, and accused of libelling two other journalists. Having served his sentence for several months in Konya and then in the Sinop Fortress Prison, he was released in 1933 in an amnesty granted to mark the 10th anniversary of the declaration of the Republic of Turkey. He then applied to the Ministry of National Education for permission to teach again. After proving his allegiance to Atatürk by writing the poem "Benim Aşkım" (literally: My Love or My Passion), he was assigned to the publications division at the Ministry of National Education. Sabahattin Ali married on May 16, 1935 and did his military service in 1936. He was imprisoned again and released in 1944. He also owned and edited a popular weekly newspaper called "Marko Paşa" (pronounced "Marco Pasha"), together with Aziz Nesin. Upon his release from prison, he suffered financial troubles. His application for a passport was denied. He was killed at the Bulgarian border, probably on 1 or 2 April 1948. His body was found on June 16, 1948. It is generally believed that he was killed by Ali Ertekin, a smuggler with connections to the National Security Service, who had been paid to help him pass the border.[2] Another hypothesis is that Ertekin handed him over to the security services, and he was killed during interrogation. It is believed he was killed because of his political opinions. Sabahattin Ali's 100th birth anniversary was celebrated in Bulgarian city Ardino in March 31, 2007. Ali is a well-known author in this country because his books have been read in schools in Bulgaria since 1950s.
Türk yazar ve çevirmen. Edebiyat kitaplarının ve çevirilerinin yanında, sinema yazılarıyla da tanınmaktadır. Avusturya Lisesini ve ardından İÜEF İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Birçok dergi ve gazetelerde çevirileri, sinema ve edebiyat yazıları yayınladı. Boğaziçi Üniversitesi'nde sinema ve edebiyat dersleri verdi. Özellikle Nabokov, Mann, Borges, Kundera ve Woolf çevirileriyle tanınır. Ayrıca, Bahçe isimli bir kısa filmi bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Ayrıca Radikal gazetesinde haftalık sinema yazıları yazmıştır.