
Part of Series
'Osmanlı mimarisi' terimi çoğunlukla insanın gözünde 15. ve 16. yüzyıllarda, devrin sultanlarının, sultan ailesi üyelerinin ve yüksek kademelerdeki devlet görevlilerinin girişimleriyle inşa edilen heybetli yapıları canlandırmaktadır. 16., 17., 18., yüzyıllarda kentlerde sıradan insanların yapıp barındığı konutlat ise toplumsal tarihçiler ve iktisat tarihçileri tarafından bile aynı ölçüde dikkate alınmamıştır. Bunun bir nedeni, tarihçilerin çoğunun ilgisinin çok anlaşılır bir şekilde Osmanlı merkezi yönetimine ait inalnılmaz büyüklükteki belge yığını üzerinde toplanmasıdır. Prof. Dr. Suraiya Faroqhi 17. yüzyılda Ankara ve Kayseri'deki mahalleleri evleri, ev sahirlerini ve ev mülkiyeti ilişkilerini kadı sicillerine dayanarak incelerken, hem önemli bir eksikliği gideriyor, hem de Osmanlı tarihi açısından çok önemli bazı soruları spekülasyona değil, somut verilere dayanan bir zemin üzerinde tartışma olanağı buluyor: 17. yüzyılda 'barış içinde bir arada yaşama' olanakları daha sonraki dönemlerde düşünülmeyecek kadar ok olan bir topluma dayanan Osmanlı İmparatorloğu'nu oluşturan farklı altgruplar ne zaman birbirlerinde kopmaya başladılar? 17. yüzyılda Ankara ve Kayseri kent toplumları ne ölçüde 19. ve 20. yüzyıldaki gerilimleri haber veriyordu? Osmanlı'da farklı dinlere mensup insanların ayrı bir mahallelerde toplandığı görüşü her yerde ve her zaman geçerli miydi? Yoksa bu alanda da çeşitli etkenlerden kaynaklanan tarihsel süreçler mi söz konusuydu? Kent dokularının değişiminde Celali isyanları ne ölçüde etkili olmuştur? Ankara ve Kayseri'deki zengin ve yoksul mahallelerin dar sokaklarında, asırlık konaklarında, güzel evlerinde çıkılmış bir zaman/mekân yolculuğunun ürünü olan bu önemli eseri, yerleşik kalıpları sarsıp tarihe farklı ve yaratıcı bir gözle bakmanın keyfini de okuyucuyla paylaşıyor.
Author

Suraiya Faroqhi was born in Berlin to a German mother and Indian father in 1941. She studied at Hamburg University and she came to Istanbul through a university exchange program when she was 21. At Istanbul University, she became a student of Ömer Lütfi Barkan. She completed her master's degree in Hamburg and between 1968-1970 she studied English Language Teaching at Indiana University-Bloomington. After her post-doctorate, she worked as English Lecturer at METU. She retired from METU in 1987 and from München Ludwig Maximillan Universität in 2005. A turning point in her life came in 1962-63, when she took the opportunity to go to Istanbul University on a fellowship as an exchange student. Subsequently she became a student of Ömer Lüfti Barkan, one of the founding fathers of Ottoman history and an editor of Annales. When she first read Fernand Braudel at Barkan’s insistence, she “had the feeling that’s the sort of thing I wanted to do.” She wrote her doctoral thesis at Hamburg on a set of documents that a late 16th-century vizier submitted to his sultan discussing Ottoman politics at the time.[1] She is regarded as one of the most important economic and social historians of the Ottoman Empire working today. Professor Faroqhi has written substantially on Ottoman urban history, arts and crafts, and on the hitherto underrepresented world of the ordinary people in the empire. She is well known for her distinctive approach to Ottoman everyday life and public culture. She has published numerous books and articles in the field of pre- modern Ottoman history.