
İkinci kaptanla üçüncü çarkçı hiç keyif almadıkları her hallerinden belli olan bir bıkkınlıkla bağırışsız, küfürsüz, yorumsuz tavla oynuyorlar. Her an bırakıp kamaralarına çekilebilirler. Ben de elime geçirdiğim, iyice yıpranmış, hamur gibi olmuş elli ikilik desteyle kâğıt falı açıyorum. Biraz sonra kamarama gidip dolabımdaki stoktan (gemide içki içmek yasak olmasına karşın, kaptan ve çarkçıbaşı dahil herkesin dolabı ağzına kadar içki doludur) bir şeyler içip kitap okumayı düşünüyorum. Tasmalı Güvercin, öykücülüğümüzün son dönemine damgasını vurmuş yazarlardan birinin, Cemil Kavukçu’nun çok önemli bir ustalık yapıtı. Kavukçu, okurunu bambaşka bir dünyaya götürüyor. Sessiz kasabaların birer kartpostal gibi hareketsiz görünümlerinin ardında yaşanan tekinsiz ama alabildiğine renkli dünyasına... Bugüne kadar hakkında sayısız yazı yazılan Kavukçu, Fethi Naci’yi haklı çıkarıyor: Eli neye değse öykü oluyor.
Author

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeofizik Mühendisliği bölümünü 1976'da bitirdi. Öyküleri, 1980 yılından bu yana çeşitli dergilerde yayınlandı. Patika adlı yapıtıyla 1987 yılında Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'nü ve 1996 yılında "Uzak Noktalara Doğru" adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'nı, 2009 yılında "Angelacoma’nın Duvarları" adlı otobiyografik anlatı kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü kazandı. 2013 Erdal Öz Edebiyat Ödülünü kazanmıştır.